
İktidara karşı bir araya gelen Millet İttifakı bileşenleri, bugün kamuoyuna bir mutabakat metni duyurdu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakat metnini imzaladı.
‘Yarının Türkiye’si’ sloganıyla gerçekleştirilen imza törenine 6 parti lideri ile partilerin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve partililer katıldı. Sırasıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, üzerinde uzlaşma sağlandıktan sonra genel başkanlara sunulan, 48 sayfalık ve 23 maddelik mutabakat metnini okudu.
Her bir parti temsilcisinin bir bölümünü okuduğu metinde Yargı’ya da ayrı bir başlık açıldı. Mevcut Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin neden yanlış olduğu açıklanırken yargı kısmında şu ifadelere yer verildi: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle partili Cumhurbaşkanı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını yok etmiştir. HSK, Cumhurbaşkanı’na tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle, yürütmenin vesayetine girmiştir. Hâkimin coğrafi teminatının olmadığı bir yargı düzeninde, yargı bağımsızlığından söz edilemez. Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın baskı ve tehdidi altında olması ve üyelerinin neredeyse tamamının doğrudan ve dolaylı olarak Cumhurbaşkanı tarafından atanması, Yüksek Mahkeme’nin bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelemektedir. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan üye atamaları siyasi saiklerle yapılmaktadır. Yürütmenin yönlendirmesi ile Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanmaması ve Anayasa’ya aykırı tavır sergileyen alt derece yargıçlarına HSK tarafından işlem yapılmaması hatta terfi yoluyla ödüllendirilmesi, anayasal devlet iddiasını boşa çıkarmaktadır.”
‘Bağımsız ve Tarafsız Yargı’ başlığına 6 sayfa ayrılan mutabakat metninde çeşitli değişiklikler öngörülüyor. Muhalefetin vaat ettiği Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayabilmek, yargının hızlı, etkin ve verimli çalışıp adil kararlar verebilmesini temin edebilmek adına HSK’nın yeniden yapılandırılacağı, yüksek yargının yapısını, bağımsızlıklarını ve demokratik meşruiyetlerini güçlendirilecek ve yürütme organının müdahalesini engelleyecek tedbirler alınacağının altı çizildi.
Millet İttifakı’nın Yargı ile ilgili vaatleri şunlar:
1- Hakimlik teminatı güçlendirilecek, hakimlere coğrafi teminat güvencesi sağlanacak
2- Hâkimlik mesleği ile savcılık mesleği, tam bağımsızlık için, birbirinden ayrılacak
3- Hâkimlerin idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı’na bağlı olduğuna ilişkin Anayasa hükmü kaldırılacak
4- Hakimlik ve savcılık meslekleri arasında geçiş ancak ilgilinin rızası ile mümkün olacak
5- Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı Adli Kolluk Teşkilatı kurulacak
6- Hâkim ve savcıların mesleğe kabullerinde ve yükselmelerinde objektif kriterler esas alınacak
7- Özel yargılama usullerine ve özel yetkili mahkeme uygulamasına son verilecek
8- Sulh Ceza Hakimlikleri’nin görev, yetki ve işleyişleri hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenlenecek
9- Tutuklamanın istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirler alınacak
10- Hukuk eğitiminin kalitesini yükseltmek amacıyla hukuk fakültelerinin sayısı azaltılacak, akademik kadroları ve müfredatı hususlarında kapsamlı iyileştirmeler yapılacak
11- Yargılamanın her aşamasında ve duruşma salonlarının düzeninde iddia ve savunma arasında “silahların eşitliği” ilkesinin uygulanması sağlanacak
12- Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile uyumlu kararlar alınmasını ve bu mahkemeler tarafından verilen kararların derhal uygulanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacak
13- Hâkimlerin terfilerinde, verdikleri kararların Anayasa Mahkemesi ve AİHM içtihatlarıyla uyumu temel ölçütlerden biri olarak kabul edilecek
14- Görevini kötüye kullanmak suretiyle Anayasa Mahkemesi veya AİHM’in verdiği hak ihlali kararına sebep olup devleti tazminata mahkûm ettiren ve zarara uğratan hâkimlere ve savcılara bu tazminat ve zarar rücu edilecek
15- Hakimler ve Savcılar Kurulu kaldırılacak, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturulacak
16- Yüksek Yargı Kurulları’na üyelerin yarısı, TBMM tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilecek. Üyelerin diğer yarısı ise Yargıtay, Danıştay, Türkiye Barolar Birliği, adli ve idari yargı birinci sınıf hakim ve savcılar tarafından, kendi mensupları arasından doğrudan seçilecek
17- Adalet Bakanı ve Müsteşarı, Hakimler Kurulu’nda yer almayacak
18- Hukuk devleti olmanın gereği olarak Yüksek Yargı Kurulları’nın disiplin kararları da yargı denetimine açılacak
19- Avukatlık mesleğinin bağımsız ve özgür bir şekilde yerine getirilmesi temin edilecek
20- Bu kapsamda, yargının kurucu unsuru olan savunma (avukatlık mesleği), anayasal güvenceye kavuşturulacak
21- Çoklu baro uygulamasına son verilecek
22- Baro ve Türkiye Barolar Birliği seçimlerinde temsilde adalet ilkesi esas alınacak
23- Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri genişletilerek güçlü ve etkili denetim için Mahkeme yeniden yapılandırılacak
24- Bireysel başvurunun kapsamı, konu ve başvurulabilecek haklar bakımından genişletilecek
25- Kamu tüzel kişilerinin de AYM’ye bireysel başvuru hakkı kabul edilecek
26- Anayasa Mahkemesi organ uyuşmazlığı davaları bakımından da yetkilendirilecek. Böylece yasama, yürütme, yargı organları ile siyasi partiler ya da Anayasa’da düzenlenen kurumlardan biri, bir diğer anayasal organ ya da kurumun anayasal yetkilerini aştığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek
27- AYM’nin artan iş yükü karşısında çalışma usulü iyileştirilerek, bölüm ve üye sayısı arttırılacak
28- AYM üyeleri; Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, Türkiye Barolar Birliği ve Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenen üç katı aday içerisinden üçte iki nitelikli çoğunlukla TBMM’ce seçilecek. Üç üye de üst düzey kamu görevlileri, öğretim üyeleri, en az 15 yıl mesleği icra etmiş serbest avukatlar, birinci sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek. Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay tarafından belirlenecek adayların en az 5 yıl Yüksek Mahkeme üyesi olarak görev yapmış olması gerekecek. Mahkeme üyelerinin en az dörtte üçünün hukukçu olması zorunlu olacak
29- Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açabileceklerin kapsamı genişletilecek. Cumhurbaşkanı, TBMM’deki siyasi parti grupları ve Meclis üye tam sayısının onda biri kadar milletvekili tarafından iptal davası açılabilecek
30- Yargıtay üyeleri, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu tarafından seçilecek
31- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Vekili, Yargıtay Genel Kurulu tarafından seçilecek
32- Danıştay üyelerinin dörtte üçü Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu tarafından, dörtte biri TBMM tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilecek
33- Yüksek yargı organları üyeleri, yaş hadleri dolana kadar görevlerine devam edebilecek
34- Yüksek Seçim Kurulu Anayasa’da yargı bölümü içerisinde bir yüksek mahkeme olarak düzenlenecek, kurulun niteliği açıklığa kavuşturulacak
35- Yüksek Seçim Kurulu, idari ve yargısal görevleri bakımından iki daireye ayrılacak. Yargısal görevi olan kurul bir yüksek yargı organı olarak, idari görevi olan kurulun aldığı kararlara yapılan itirazları da karara bağlayacak
36- Sayıştay, Anayasa’da bir yüksek mahkeme olarak düzenlenecek, kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar, anayasal güvenceye kavuşturulacak
37- Sayıştay denetiminin kapsamı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını içerecek şekilde genişletilecek
38- Sayıştay üyelerinin tamamı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilecek
Millet İttifakı bileşenleri tarafından kamuoyuna sunulan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem‘ mutabakat metninin tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Bir yanıt bırakın